28 Nisan 2011 Perşembe

Efsanelerin Kızı Gelinkaya

Bir efsanedir Gelinkaya.Yıllar,belkide asırlardan beridir halk dilinde anlatıla gelen bir efsane. denizin kıyısında
mahmur,hüzünlü,kaç yazı,kaç kışı geçirdi bilinmez.Kaç tane hazan mevsimini içinde yaşadı,kimbilir.Gelinkaya belkide ne sırlar saklar içinde.Dili olsada bir konuşabilse...Urlada iskeleden çeşmealtı yönüne giderken kıyıda bir kaya kütlesi göze çarpar.işte buranın adı GELİNKAYA dır. 
 Mahmut arkadaşım profilinden resmini çalmak zorunda kaldım :) Çünki GELİNKAYA nın resmini çekmeyi atlamışız :) İşte arkadaşlar arkadaki kaya yani (GELİN-DAMAT)
Gelelim efsanemizin konusuna.....
anlatılara göre hikayesi şöyle: vaktin birinde o yörede güzel bir kız yaşamaktadır. bir gün güzel kız, yörenin genç balıkçı delikanlısına aşık olur. Birbirlerini çok severler. ama kızın annesi bu sevgiyi onaylamaz. kız ne kadar uğraşsa da annesini ikna edemez. sonunda annesini dinlemez ve evlenirler. Usülen düğün yapılır, düğünden sonra balıkçı genç kızı sırtına alıp kıyıda bekleyen teknesine götürecektir. Bu sırada anne o korkunç bedduasını eder ''ikiniz de taş olasınız, inşallah'' der ve annenin bedduası tutar. Genç sırtında gelinle birlikte kıyıda taş kesilir. o gün bu gündür bu yörenin adı GELİNKAYAdır.


İşte zamanı beli olmayan bir devirde böyle oluşur Gelinkaya Efsanesi.

O gün,bu gündür,Babadan oğula,Anadan kıza anlatılır durur bu efsane.Yıllarcada sürüp gidecektir belki. kimi genç kızın yaşadıklarına tercüman olacak,belki de kimi insanları kendine acındıracaktır Gelinkaya. Ama o hep kıyıdan dünya var oldukca seyreyleyecek ve daha nice olaylara dili dönmesede şahitlik edecektir. 






Cici Anne'siyim cici kızımın ailece bi hava alalım dedik iyide yaptık..

Şimdi eee pakişş buradaki lezzet sırrı ne derseniz.. İşte söylüyorum Gelinkaya denince ilk aklıma gelen şey KÖFTE olur.. 
Afiyet olsun Sevtap'cım ;)

sizde gidip o nefiss köfteden yediğinizde gelinkaya denince ilk aklınıza ve damağınıza düşen köfteler olur :)

Öredekler ekmek atmanızı kuşlar kırıntı düşmesini bekler sizden..
gelelim berrak deniz havasına kokusuna o muhteşem manzaraya huzuraaa..









Pazar günü vakitlice giderseniz eğer semt pazarına uğramadan geçmeyin. Çünkü oranın halkı kendi yetiştirdiği hormonsuz tamamen organik sebze ve meyveleri bahçeden tezgahlara taşıyor.. Ben biraz alış veriş yaptım sanki tezgahtan değilde bahçede dalından topluyorsunuz aldıklarınızı çünkü tazeliğini  kokusunu ellerinizde duyacaksınız..

Tatlı Hafta Sonları...















Hiç yorum yok: